Görüşlerinizi Paylaşın

Epilepsi: Beynin Elektriksel Diliyle Gelen Sessiz Fırtına

Epilepsi, toplumda yaklaşık %1 oranında görülen, sandığımızdan çok daha yaygın ancak bir o kadar da karmaşık bir nörolojik hastalıktır. Bu durum, beyindeki nöronların anormal elektriksel deşarjlarıyla karakterizedir. Biz nörologlar bu elektriksel fırtınaların klinik yansımalarına “nöbet” diyoruz. Ancak nöbet dediğimiz şey, halk arasında yaygın olarak bilinen kasılmalarla sınırlı değildir. Aslında epilepsi, çok geniş bir klinik yelpazede karşımıza çıkar.

Basit Nöbetler: Sessiz Başlangıçlar

Bazı epilepsi hastaları nöbetlerini oldukça “sessiz” yaşar. Örneğin, bulunduğu ortama yabancılaşma, içinden bir şeylerin yükseldiği hissi, ya da dejavu (bir anın daha önce yaşanmış gibi hissedilmesi) gibi belirtiler bu sessiz nöbetler arasında yer alır. Bu tür nöbetler genellikle “basit parsiyel nöbet” olarak adlandırılır ve kişinin bilinci çoğu zaman korunur. Yanık plastiğe benzer kötü kokular alma gibi olfaktör halüsinasyonlar da bazı hastalarda nöbet başlangıcını haber verir.

Bu belirtiler, her zaman hastanın yaşadığı tek epileptik olay olmayabilir. Tıpkı bir depremin öncüsü olan küçük sarsıntılar gibi, bu tür belirtiler bazı hastalarda büyük bir nöbetin habercisidir.

Kompleks Nöbetler: Bilincin Gölgelenmesi

Nöbet bazı hastalarda bilinç kaybı ve istemsiz motor hareketlerle kendini gösterebilir. Örneğin, çiğneme, yutkunma, dudak şapırdatma, ellerin otomatik hareketleri gibi yarı ritmik davranışlar görülebilir. Hasta bu sırada çevresinden kopuktur ve genellikle nöbet sonrası olanları hatırlamaz. Bu tablolar "kompleks parsiyel nöbet" olarak adlandırılır.

Jeneralize Nöbetler: Kasılma, Bilinç Kaybı, ve Daha Fazlası

Toplumun en çok bildiği ve sıklıkla “epilepsi nöbeti” deyince akla gelen tablo, tüm vücutta kasılmalarla seyreden “jeneralize tonik-klonik nöbetler”dir. Bu nöbetlerde hastada ani bilinç kaybı, tüm vücutta sertleşme (tonik faz), ardından kasılma-gevşeme hareketleri (klonik faz), dil ısırma, idrar kaçırma gibi bulgular ortaya çıkabilir. Kriz sonrası ise hasta bir süre bilinçsiz ya da konfüze olabilir.

Atipik Nöbetler: Çocukluk ve Gençlik Çağı Belirtileri

Epilepsinin başka yüzleri de vardır. Örneğin; çocukluk çağında sık gördüğümüz ve halk arasında “dalma nöbeti” olarak bilinen absans nöbetler, çocuğun birkaç saniyeliğine tüm aktivitesini durdurmasıyla karakterizedir. Bu süre zarfında yazı yazarken kalemi durdurur, yemek yerken kaşığı indirir ve hiçbir şey hatırlamaz. Bu nöbetler bazen sadece dikkat dağınıklığı gibi algılanabilir ve tanı gecikebilir.

Yine çocuklarda ve gençlerde görülen “miyoklonik nöbetler” ise genellikle sabah saatlerinde ortaya çıkan, özellikle ellerde ani sıçrayıcı hareketlerle tanınan nöbetlerdir.

Bir diğer önemli tip ise atonik ya da drop atak dediğimiz ani tonus kaybı sonucu yere düşmelerle seyreden nöbetlerdir. Bu tip nöbetler düşme nedeniyle ciddi travmalara yol açabileceğinden hayati öneme sahiptir.

Nöbet Tipine Göre Tedavi: Kişiselleştirilmiş Yaklaşım Şart

Epilepsi tedavisi, nöbet tipinin doğru bir şekilde tanımlanmasına dayanır. Her epileptik nöbet aynı ilaçla kontrol altına alınamaz. Bazı nöbetler belirli ilaçlara iyi yanıt verirken, bazıları dirençli olabilir. Dolayısıyla doğru tanı, tedavi başarısının temelidir. Video EEG, beyin görüntüleme yöntemleri ve detaylı hasta öyküsü bu sürecin temel taşlarıdır.

Sonuç: Epilepsi ile Yaşam Mümkün

Epilepsi, her zaman kişinin yaşam kalitesini ağır biçimde bozan bir durum olmak zorunda değildir. Doğru tanı, düzenli takip ve kişiye özel tedaviyle çoğu hasta nöbetlerinden tamamen kurtulabilir ya da önemli ölçüde kontrol altına alınabilir. Ancak bu yolculukta hekim, hasta ve aile iş birliği esastır.

Unutulmamalıdır ki epilepsi bir “elektriksel beyin fırtınasıdır” ve her fırtına dindiğinde arkasında açık bir gökyüzü bırakabilir.

BLOG

TÜMÜNÜ GÖR

İÇİN TEKLİF AL